
Türkiye için OHAL kapıda
Polis yetkilerini artıran ve vur emri veren 'İç güvenlik paketi' yasa tasarısına karşı tepkiler çığ gibi büyüyor. Paketi ANFye değerlendiren İnsan Hakları Derneği (İHD ) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, HDP Mersin Millet
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İç Güvenlik Paketinin bu haliyle yasalaştığı taktirde Türkiyenin giderek daha da otoriter bir rejime kayacağının uyarısını yaptı. Bu tarz otoriter yönetimlere polis devleti denildiğini hatırlatan Türkdoğan, bu paketin bir çok alanda insan hakları ihlallerinin çoğalmasına neden olacağına işaret etti. Türkdoğan, Polis bu kadar geniş yetki veremezsiniz. Polise silah kullanma yetkisi veremezsiniz. Yaşam hakkını her koşulda savunmak zorunda olan bir devlet eğer basit bir gösteride sırf molotof kullanılacak diye polise vurma yetkisi veriyorsa bu çok korkunç sonuçlara neden olur dedi.
ARINÇ KAYGILARIMIZI DİLEMEKLE YETİNDİ
Bu paketle birlikte yolsuzluklara karşı mücadelenin ve kamu görevlilerinin işlediği suçlarının soruşturmanın önünün de kapatıldığına dikkat çeken Türkdoğan, vali ile kaymakamlara adli kolluk amiri yetkisi verildiği için cumhuriyet Savcılarının ancak vali ve kaymakamlık engellini aşabildiği taktirde yolsuzluk soruşturmaları yapabileceklerini dikkat çekti. Bu durumun kamu görevlilerinin işledikleri suçlar konusunda da aynı prosedürün geçerliği olacağını belirten Türkdoğan, Türkiye zaten bu konularda sabıkalı bir ülke. Cezasızlığın bu kadar yaygın olduğu bir ülkede, kamu görevlilerinin yetkilerini kısıtlamak yerine arttırılması daha vahim sonuçlara sebep olacak şeklinde konuştu. İç Güvenlik Paketi hakkındaki kaygılarını 5 Aralık günü Bülent Arınç ile paylaştıklarını ancak Arınçın yorum yapmadığını sadece dinlemekle yetindiğine belirten Türkdoğan, önümüzdeki günlerde Meclis komisyonuna gidip bu paketten vazgeçilmesi gerektiğini söyleyeceklerini aktardı.
DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK KORKUSU!
Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu ise düzenlemeyi, Nasıl yüzde 10luk baraj demokrasi korkusuysa, bu paket de özgürlük korkusu diyerek özetliyor. Böylece iktidarın iki büyük korkusunun açığa çıktığını belirten Kaboğlu, bunlardan birisinin demokrasi, diğerinin özgürlük olduğunu vurguladı. Paketi çok olumsuz ve kabul edilemez olarak değerlendiren Kaboğlu, Düşünün bir gaz maskesiyle sokağa çıkmanız dahil 4 yıl hapis cezasını beraberinde getirecek. Bu tabii kabul edilemez dedi. Bu tür düzenlemelerin büyük bir özgürlük korkusunun yansıması olduğuna dikkat çeken Kaboğlu, bundan sonra halkı neyin beklediği sorusuna, 2015te ilk yarısında göreceğiz ne olacağını. Büyük ayrılaşmalara götürebileceği gibi özgürlük mücadelesine de götürebilir. Umarım ki her ikisinin sonucu da olumlu olur diye cevap verdi.
AKP HALKI ÖLÜMLE TERBİYE ETMEK İSTİYOR!
AKPnin toplumu halkın rızasına dayanarak yönetemeyeceğinin artık gördüğünü kaydeden HDP Milletvekilli Ertuğrul Kürkçü O nedenle halkın rızasının olmadığı bir yerde bütün devletlerin ve hükümetlerin aklına gelen ilk şey onların da aklına gelmiştir o da zor ile toplumu yönetmek diye konuştu. AKPnin böylece tüm muhalefeti en ağır şekilde tehdit altında tutarak bastırma yoluna gitmeyi göze aldığına ifade eden Kürkçü, ancak bu durumun hükümet açısından da çok büyük çelişkileri beraberinde getireceğini altını çizdi. Kürkçü bu çelişkilere şöyle sıraladı: Birincisi çözüm süreci ortamıyla bu şiddet bağdaşmayacaktır. Dolayısıyla bu paket aynı zamanda çözümü büyük bir tehdit altına almaktadır. Çünkü halkın çözümü sahiplenmesi veya hükümetin kimi teklifleri kabul etmediğini ifade etmesinin yolu ancak sokakta mümkündür. Oysa bu düzenlemeyle sokakta hak arama yolunu kesen hükümet, tıpkı 6-7 Kasımda yaptığı gibi Kürt halkını şiddet ile tehdit ediyor ve açıkçaya benim istediğimi kabul edersin ya da seni vururum diyor. AKPnin buradan çıkarttığı sonuç, halkın sokakta olmaması gerektiği sonucudur ki zaten halk bunu kabul etmez. İkincisi Türkiyenin dört bir tarafında işçi, köylü kitleleri, öğrenciler huzursuzlukları ile var olan iktisadi ve siyasi düzene karşı itirazlarını ifade etme arzusuyla dolular. Bu durum da hükümeti çok korkutuyor. Bakın mesela hiç dikkat ettiniz mi bir madden faciası meydana geldiğinde devletin oraya önce ambülans değil jandarmadır. Gönderilen jandarmalara ise tüfeğinizin emniyetini açıp öyle gidin deniyor. AKP açıkça halkı ölümle terbiye etmek istiyor.
Kürkçü, Türkiyeyi yönetenlerin halkı çok hafife aldığını, koyun yerine koyduğunu belirten Kürkçü, ancak halkın sabrının ne zaman taşacağına dair bir öngörülerinin olmadığının her hükümet devrildiğinde ortaya çıktığına işaret etti. AKP kendini ayakta tutabilmesinin tek yolu demokrasi kanallarını açması ve iktidarı paylaşmasıydı diyen Kürkçü, ancak 2002de ortaya koyduğu vaatlerinin hiç birini tutamaz hale geldiğini ve bizatihi devlet olduğunu vurguladı. Kürkçü, Devlet olan bir partinin ise zulümden arınmış olması düşünülemez. AKP devletle bütünleştiği ölçüde halk tarafından sorgulanacaktır. Bunun çok can yakacağını farkındayız ancak özgürlüğün de bir bedeli var dedi.
OHAL TÜM TÜRKİYEYİ KAPSAYACAK!
CHP İstanbul Milletvekilli Sezgin Tanrıkulu, OHALin en son Kasım ayı 2002 tarihinde kaldırıldığını ancak aradan 11 yıl geçmesine rağmen, bugün tüm Türkiyenin hem filen hem de çıkartılan yasalarla yeni bir OHAL rejimine dönüştürüldüğünü vurguladı. Valilere OHAL döneminde verilen yetkilerin aynısının bu kez Türkiyedeki tüm valilere verileceğine dikkat çeken Tanrıkulu, OHAL döneminde yaşanmış bütün hak ihlalleri zemini sadece bir bölgeye değil tüm ülkeye yayılacak dedi. Bu düzenlemenin aslında AKP hükümetinin iktidarından ne kadar korktuğunu, özgürlüklerden uzaklaştığını ve hukuk devleti ilkelerini ayaklar altına aldığının göstergesi olduğunu ifade eden Tanrıkulu, bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesine taşıyacaklarını duyurdu./ANF
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.